İSPANYA
17-22 haziran arası yaptığım ispanya gezi notlarından alıntılar:
Tarık bin ziyad sekizinci yy.ın ortalarında kuzey afrikadan Avrupa yakasına geçiyor ve askerlerleri indirdikten sonra geldikleri gemilerin tamamını ateşe veriyor.Yani gemileri yakıyor. Ve askerlerine dönerek arkamız deniz önümüzse düşman… İşte bu konuşma 750 li yıllarda emevi devletinin zayıflamaya başladığı ve Abbasi devletinin hakimiyetinin başladığı yılları takip ediyor…
İspanya Atatürk havalimanından uçakla yaklaşık 4 saatlik mesafede ve bizden 1 saat geri de.
ŞU ANKİ EKONOMİK DURUM :
· Şu an ispanya bir Avrupa birliği ülkesi. Ve ekonomik olarak iyi bir durumda . Kişi başı gelir 20.000 euroyu buluyor. Monarşi ve demokratik sistem bir arada yürüyor..
· Ülke Avrupanın en çok zeytin üreten ve tüketen ülkesi konumunda. Deyim yerindeyse dağ taş zeytin ağaçları ile doldurulmuş. Ülkede hiç boş yer bırakılmamış gibi geliyor insana. Dağın tepelerinde Cervantesin ünlü kahramanı Don Kişotu andırır tarzda yel değirmenleri ihtişamla salınıyor..Eminim Don kişot şimdi yaşasa bunlardan hangi birine saldıracağını şaşırırdı..Fakat ülkenin rüzgarı ve hatta kimi yol boyunca görülen güneş enerjisini kullanmakta ciddi yatırımlar yaptığını görebiliyoruz..
· Bunun yanında tarım olarak zeytinle beraber tahıl ve ayçiçeği yetiştiridiğini gözlemliyoruz.
* Ulaşımın son derece rahat olduğu söylenebilir. Yollar geniş ve düzgün. Tren ve metro sistemi mevcut.Bizim gibi üstten işleyen bir tramvay sistemlerini görmedim.Ama dakikalarca süren karayolu tünelleri yapmışlar. En önemlisi gözlerimle 299 km hıza ulaştığını gördüğüm hızlı tren. Hızlı trenle Madrit- Sevilla arası 550 km lik yolu 2.30 saatte ulaşıyor. (Yani bu trenle Amasya ya 3 saate ulaşmak demek.)
*En önemli zeytin ülkesinde zeytinin kahvaltıda yenilmediğini ve hatta menüye konmadığını gördük...
*Hızlı trenin 299 km/saat hızla gittiğini gördük..
*Her doğan bebek için 5.000 Euro ödeniyor..
*Şehir merkezinin genelde tarihi yapının çok ciddi korunduğu,insan ve hayvan heykel ve figürlerinde yararlanıldığı ve önemli devlet adamlarının heykellerinin kimi köşe başlarına dikilerek hatırlatıldığı gözlemledik…
GEZİLEN YERLER:
Madrit;Avrupanın en yeşil başkentlerinden biri..Real madrit şehrin ve dünyanın en önde gelen fıutbol takımları arasında yer alır…Amerika kıtasını keşfeden kristof kolomp’un bir çok noktada heykel ve gemi maketleri yapılmış.. Kristof Kolomp’un seyahat notlarında şöyle dediği söylenir.. Müslümanlar yalan söylemez. Dünya dönüyor diye söylüyorlarsa doğrudur. Buna göre sürekli batıya gidersem aynı noktaya gelirim diyor. Ve bu mantıkla Amerika kıtasına ulaşıyor…Zira o dönemde hristiyan dünyası Müslümanların yanın da ilim olarak çok gerilerdi. Ve dünyanın yuvarlak olduğunu bilmiyorlardı.. hatta denizin ufukla kesiştiği noktanın dünyanın sonu olduğunu ve orayı geçenin cehenneme düşeceğine inanıyorlardı.. Bu şekilde yeni yoların bulunması Müslümanların elinde olan tarihi ipek yollarının önemimini azaltmış ve yeni ticari yolların bulunmasına sebep olmuştur.. Ve bu şekilde diğer kıtalara ulaşan hristiyan alemi bir yandan da diğer kıtaların altın ipek vs değerli mallarını ülkelerine taşımışlar ve rönesansın temellerini atmışlardır..Katedrallarde heykel ve tablo resim sanatının önemli sanatçılarının eserlerini de görmek mümkündür..İslamın tersine hristiyanlıkta serbest olduğundan resim ve heykel sanatı desteklenmiş ve geliştirilmiştir.
Sevilla;expo fuarının yapılması ile birlikte ciddi bir atağa geçmiş.Ortasından geçen nehir üzerinde sanatsal özellikte köprüleri var..Yer yer islami eserler görmek mümkün .Ancak şu anda tabiiki farklı amaçlarla kullanılıyor..Futbol takımı hala Fenerbahçe deyince titriyor!!..
Toledo 22 yıl önce açık hava müzesi olarak ilan edilmiş.. Şehir hala 17 ve 18. yüzyılın yapıları ile yaşıyor. Kesinlikle ciddi oranda koruma mevcut. Yeni toledo şehri tarihi kentin bitişiğine inşa edilmiş..Yahudi mah.,hristiyan mah, ve Müslüman mahallesi var şehirde. Müslüman mahallesinin klasik özellikler taşığı ve evlerin biebirlerin yakın ama hiçbir evin kapısının diğer evlerin giriş kapısını görmeyecek tarzda yapıldığını belirtelim..Tabii şu anda ne Yahudi ne de Müslüman yaşıyor.. Katolik hristiyanlar yaşıyor buralarda..Ayrıca demir ve kılıç işçiliği de gelişmiş durumda..
Granada;Müslümanlar için en önemli şehirlerden biri gırnata. Zira Müslümanların ispanya topraklarında en son kalan sultanlıklarının şehri..Tarık bin ziyadla başlayan seferlerin ve maceranın bittiği yer gırnata..En son Gırnata sultanına annesi ve askerler ve vezirler çapışarak ölelim ama bu güzel beldeyi teslim etmeyelim demelerine rağmen dinlemez sultan. Ve hristiyan krala Müslümanlara dokunmayacağı ahdini aldığını söyleyerek savaşmadan teslim eder ülkeyi.. Ama heyhat güvenleri boşa çıkar.. Müslüman halk için çok zor yıllar başlar.. Önce zorla hristiyanlaştırılmaya başlanır.Hatta evde islamı dışarıda hrisyiyan gibi yaşarlar yıllarca..Sonrasında papazların bu Müslümanların kesinlikle hristiyanlığı yaşamadıkları kanaati üzerine tehcire zorlanırlar ..Ve Osmanlı imparatorluğu tarafından binlerce Müslüman bu şehirden afrikaya ve başka yerlere nakledilirler..Elhamra sarayı dünya üzerinde yaptırılan harika eserlerden bir tanesidir.. Yıllarca kıymeti bilinmemiş.. Bir abd büyükelçisi olan W. İrvin gelip 6 aya yakın bir süre el hamra sarayında yaşamış ve bir kitap yazmıştır. Bu kitaptan sonra Abd ve diğer ülkelerden çok sayıda turist geldiği için ispanya hükümeti koruma altına almıştır. Şu anda dünyanın dört bir tarafından turist almakta ve para basmaktadır. Biletlerini aylar önceden satılmakta ve hatta karaborsaya düştüğü söylenmektedir.. Tam bir Müslüman sanat eseridir..Dışardan gayet sadedir. İçi islami motif ve tasarımlarla süslüdür. İnce taş ve ahşap işçiliği mükemmeldir. Su medeniyetinin etkisindedir.
CORDOBA(KURTUBA):
Diğer şehirlere göre daha küçük ve şirin bir yapıda inşa edilmiş.. Bir çok yapıda Müslümanların eserlerindeki havayı solumak mümkün.. Tarihi kurtuba camii hala dünyada en büyük tarihi camilerden bir tanesi..Camiye değişik dönemlerde ekleme yapılmış. Şehir hristiyanlara geçince yıkılıp yerine katedral yapılması kilisece teklif edilmiş. Ve akat dönemim kralı dahi insafa gelerek yapacağınız ese diğerlerinden bir farkı olamayacak.ama dünyada bir tane olan bu eseri yıktırmam diyerek yıkılmasını önlemiş.ve fakat eserin orta kısımının kiliseye çevrilmesine ve müdahale edilmesine kilisenin baskıları karşısında engel olamamıştır. Cami her hali ile estetik .Ve Müslümanlar için ibret verici..Bir esir gibi..Zira adı camii.Bırakın namaz kılmayı ama içerisnde elini kaldırıp dua bile edilemiyor..İnsanı duygulandıran bir yapı..
Bir zamanlar parise kadar dayanan Müslümanlar ne yazıkki şu andazınlık konumunda..Ancak en önemlisi el-hamra sarayının duvarlarını süsleyen şu yazı sanki inşa edenin eserinin ve şehrin başına gelecekleri bildiğini özetler gibi…La-ğalibe illallah..Yani “Galip yalnızca Allah’tır”.22.06.2008
Selam ile..
Av.Ali METİN
Fatih bld.meclis üyesi
PAYLAŞIM İÇİN TEŞEKKÜRLER.
admin ( ismail AYDIN ) |